Translate Turkish Arabic على المكشوف
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
-
silahsız (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
üzerinde (adv.)more ...
-
üzerine (prep.)more ...
-
üzerine (adv.)more ...
- more ...
- more ...
-
üstüne (prep.)more ...
-
üstünde (adv.)more ...
-
üstünde (prep.)more ...
-
çökmek (v.)more ...
-
yükseltmek (v.)more ...
-
centilmen (adj.)more ...
-
ettirgen (adj.)more ...
-
yukarıda (adv.)more ...
- more ...
-
basın (n.)more ...
-
cendere (n.)more ...
-
matbaa (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
kışkırtmak (v.)more ...
-
nedensel (adj.)more ...
-
göstermek (v.)more ...
-
yüksek (adj.)more ...
Examples
-
Açık bir hedef.رأيت (ماكدير)؟ ظهر على المكشوف
-
Michael ikimizde yetişkiniz, kartlarını masaya koy.(كلانا راشد يا (مايكل العب على المكشوف
-
Um, Bence şansın dönmek üzere.سأوزع الورق على المكشوف أول مرة
-
Gerçeği söyle. Eşcinsel misin?فلنتكلم على المكشوف هل انت شاذ ؟
-
Michael ikimizde yetiskiniz, kartlarini masaya koy."كلانا راشد يا "مايكل العب على المكشوف
-
Bu ölümüne, bir karşılaşma değil mi?اوقف ذلك والان اللعب على المكشوف
-
Bölük açıkta görüldü, kuzeyimizden yaklaşıyorlar.السرية ظهرت على المكشوف في الملأ , الشمال المتقدم من موقعنا.
-
Corleone ölürse, her şey açığa çıkar.كلّ شيء سيكون ظهر على المكشوف إذا كورليون يموت.
-
Bariyerleri parçalamanın tek yolu, bütün herşeyi açıkta bırakmaktır.الطريقة الوحيده لتحطيم الحواجز أن تحدث جميع الأشياء على المكشوف
-
Açık alanda, topluluk halinde yavrulamak_BAR_en güvenli yoldur.الظهور على المكشوف،والوِلادَة العمومية هي الطريقُ الأكثر أماناً للولادة.